Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yaşlılığı takvim yaşına göre şu şekilde sınıflandırmaktadır:
- 60-64 yaş arası: Genç yaşlı
- 65-74 yaş arası: Yaşlıca
- 75-84 yaş arası: Yaşlı
- 85 yaş ve üzeri: Çok yaşlı
Yaş ilerledikçe, diğer organlarda olduğu gibi kulaklarda da yaşlanma meydana gelir ve bu da işitme kaybına yol açabilir. Bu yaşlanmaya bağlı işitme kaybına presbiakuzi denir.
Presbiakuzi, yaşlılıkla ilişkili işitme kaybını tanımlayan bir terimdir. Tipik olarak, yüksek frekanslara doğru gidildikçe artan bir işitme kaybı görülür. Bu işitme kaybının türü sensörinöraldır.
Yüksek frekanslara doğru bir artış olduğu için hastalar genellikle ‘Duyuyorum ama anlamıyorum’ tarzında şikayetlerle başvururlar.
Presbiakuzi şu şekilde sınıflandırılır:
- Sensörinöral Presbiakuzi: Yüksek frekanslara doğru bir artış vardır ve konuşmayı ayırt etmede zayıflık görülür.
- Nöral Presbiakuzi: İşitme eşikleri değişkenlik gösterebilir, ancak konuşmayı ayırt etme yüzdeleri işitme kaybı ile orantısız olarak düşer.
- Strial veya Metabolik Presbiakuzi: İşitme kaybı dalgalı bir seyir izler ve konuşmayı algılama değişken olabilir.
- Koklear Konduktif Presbiakuzi: Koklea’nın bazal bölgesinin elastikiyetinin kaybolması, yani koklea’nın tabanındaki sertleşmeden kaynaklanır. Yüksek frekanslara doğru artan bir işitme kaybı olabileceği gibi, alçak frekansları tutan bir işitme kaybı da olabilir.
Yaşlılıkla ilişkili işitme kaybının özellikleri şunlardır:
- Genellikle yüksek frekanslar, alçak frekanslara göre daha fazla etkilenir.
- Hastalar genellikle konuşmayı anlamada zorluk yaşarlar.
- İşitme kaybı her iki kulakta da görülebilir.
- İşitme kaybıyla birlikte çınlama da olabilir.
- Hastaların yüksek sese toleransı azalır.
Yaşlılıkla ilişkili işitme kaybının tek tedavi yöntemi işitme cihazıyla rehabilitasyondur.